> [!attention] Anahtar Bilgiler
> - Gelirler ve kazançlar, bir bankanın risk taşıma kapasitesini/sermayesini artırma yeteneğinin göstergeleridir.
> - Düzenleyiciler, kâr eden bankaları bankacılık sisteminin istikrarına katkıda bulunanlar olarak değerlendirir.
> - Gelirin bileşenleri zamanla değişebilir. Ana maliyetler, gerçekten tamamen karşılanıp karşılanmadıklarını belirlemek için varsayılan ana gelir kaynaklarıyla karşılaştırılmalıdır.
> - Yönetim, hangi varlıklara kaynak harcadıklarını ve bunun bu tür varlıklardan elde edilen gelirle nasıl ilişkili olduğunu anlamalıdır ve buna göre planlama yapmalıdır.
Başlarken bilanço ile kısa bir karşılaştırma yapalım.
| Özellik | **Bilanço** | **Gelir Tablosu** |
| :-------------------: | :-----------------------------: | :----------------------------------: |
| **Ne Gösterir?** | Finansal durum | Mali performans |
| **Kapsadığı Süre** | Belirli bir tarih (Anlık) | Belirli bir dönem (Gün, Ay, Yıl vb.) |
| **Bileşenler** | Varlıklar, Borçlar, Özkaynaklar | Gelirler, Giderler, Net Kâr/Zarar |
| **Ana Hedef Kitlesi** | Yatırımcılar, Bankalar, Yönetim | Hissedarlar, Yönetim, Vergi Dairesi |
| **Ölçülen Değişken** | Şirketin sahip olduğu değerler | Şirketin gelir-gider farkı |
# Gelir Tablosunun Tanımı ve Önemi
Gelir tablosu, bir bankanın belirli bir dönemde elde ettiği gelirleri ve katlandığı giderleri gösteren finansal tablodur. Ticari bankalarda gelir tablosu, bankanın temel faaliyet performansının göstergelerini takip etmek açısından önem taşır. **Faiz gelirleri** (kredilerden ve menkul kıymet yatırımlarından kazanılan faizler) ve **faiz giderleri** (mevduat sahiplerine ve diğer fon sağlayıcılara ödenen faizler) gibi kalemlerin sonucunda elde edilen **net faiz geliri** önemli bir yer tutar. Bankalar, mevduatları düşük faizle toplayıp kredilere daha yüksek faiz uygulayarak faiz spread’inden (faiz marjı/farkı → _mevduat faiz oranı ile kredi faiz oranı arasındaki fark_) gelir elde ederler; kredilerden kazanılan faizler mevduata ödenen faizleri aştığında ise net faiz geliri oluşur. Gelir tablosunda ayrıca **ücret ve komisyon gibi faiz dışı gelirler**, **operasyonel giderler** ve vergi gibi kalemler de yer alır. Sonuç aşamasında kümülatif olarak, dönem sonu **net kâr** değeri elde edilir.
Gelir tablosu, risk yönetimi açısından kritik öneme sahiptir. Bankanın sürdürülebilirliği, düzenli ve yeterli düzeyde kâr elde etmesine bağlıdır. **Gelirler, bir bankanın sermayesini aşınmaya uğramaktan koruyan ilk aşamadır; bankanın faaliyetlerine devam edebilmesi, varlıkları ve sermayesi üzerinden makul bir getiri elde etmesine dayanır**. Güçlü ve istikrarlı kârlılık yapısı, olası zararların sermayeye yansımasını engelleyerek bankanın şoklara dayanıklılığını artırır. Bu nedenle bankalarda risk yönetimi, gelir tablosu kalemlerinin sağlıklı bir şekilde yönetilmesini ve kârlılığın sürdürülebilir olmasını hedefler. Bir örnek olarak faiz oranlarındaki değişim, kur dalgalanmaları veya beklenmedik giderler bankanın kârlılığını tehdit edebilir; risk yöneticileri bu durumda etkileri öngörüp gerekli önlemleri (hedge vb.) alarak gelir tablosunun sağlamlığını korumaya çalışırlar.
## Başlıca Gelir Tablosu Kalemleri ve Gösterdiği Bilgiler
Bir ticari bankanın gelir tablosu başlıca aşağıdaki kalemlerden oluşur.
### Faiz Gelirleri ve Faiz Giderleri
Bankanın kredilere, menkul kıymetlere ve diğer faiz getiren varlıklara uyguladığı faizlerden elde ettiği **faiz gelirleri**, temel gelir kaynaklarındandır. Bir örnek vermek gerekirse Bank of America’nın yıllık faiz gelirleri (krediler, yatırımlar ve nakit pozisyonlarından) 57,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Banka mevduatlara ve borçlanmalara faiz ödeyerek **faiz giderleri** oluşturur, faiz gelirlerinden faiz giderleri çıkarıldığında ise **net faiz geliri** elde edilir. Net faiz geliri, bankanın “para alıp satma” faaliyetinden elde ettiği çekirdek kârı temsil eder. **Net Faiz Marjı (NIM)** ise net faiz gelirinin bankanın faiz kazandıran varlıklarına oranıdır ve bankanın faiz spread’ini yüzdesel olarak gösterir. Net faiz marjı bankanın ortalama faiz kazandıran varlıkları üzerinden hesaplanır ve bankanın kredi-mevduat faiz farkının verimliliğini ortaya koyar. _Net faiz marjının pozitif ve yüksek olması, bankanın fonlama maliyetine kıyasla gelir getiren varlıklardan verimli kazanç sağladığını gösterir._
### Faiz Dışı Gelirler (Ücret ve Komisyonlar vb.)
Bankaların faiz dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirler bu gruptadır. Bu kalemler genellikle **ücret ve komisyon gelirleri**, bankacılık hizmet ücretleri, kredi kartı ücretleri, havale/EFT ücretleri gibi kalemleri kapsar. Ayrıca **temettü gelirleri**, **ticari kâr/zarar** (alım satım gelirleri ve kambiyo kârı gibi kalemler) ve diğer faaliyet gelirleri de faiz dışı gelirler içerisinde sayılır. Bankalar, klasik kredi-mevduat faaliyeti dışında sigorta, yatırım hizmetleri, varlık yönetimi gibi alanlardan da gelir elde edebilir. **Faiz dışı gelirler, bankanın ana aracılık faaliyeti (mevduat toplayıp kredi verme) dışındaki faaliyetlerinden elde ettiği tüm gelirleri ifade eder ve çoğunlukla “ücret (fee) geliri” olarak adlandırılır**. Bankanın hesap işletim ücreti, kredi kartı aidatı, menkul kıymet alım satım kazançları gibi kalemlerin tümü faiz dışı gelirler toplamına dahildir. Yüksek faiz dışı gelir, bankanın gelirlerini çeşitlendirdiğine işaret eder; böylece sadece faiz ortamına bağlı kalmadan farklı kaynaklardan kazanç sağlanabilir. Nitekim araştırmalar **faiz dışı gelirini artıran bankaların gelirlerini çeşitlendirerek riski azaltabildiğini** göstermektedir.
### Bankacılık Faaliyet Giderleri (Operasyonel Giderler)
Bankanın günlük faaliyetlerini yürütürken katlandığı maliyetler bu grupta yer alır. **Personel giderleri, şube ve genel müdürlük bina kira ve giderleri, teknolojik altyapı maliyetleri, pazarlama/reklam giderleri** ve diğer idari giderler faaliyet giderlerine örnektir. Bu giderler, gelir tablosunda **faiz dışı giderler** veya **genel yönetim giderleri** olarak da anılır. Bankalar için verimlilik önemli olduğundan, faaliyet giderlerinin kontrol altında tutulması gerekir. **Gider/Gelir oranı (maliyet/gelir oranı)**, faaliyet giderlerinin toplam gelirlere oranını gösterir ve bankanın ne kadar verimli çalıştığının bir göstergesidir. Tipik olarak bankalar bu oranı mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışır; sektörde genellikle %50-60 civarında bir oran hedeflenir. Düşük bir maliyet/gelir oranı, bankanın 1 birim gelir elde etmek için daha az gidere katlandığını, yani operasyonel olarak verimli olduğunu gösterir. Örneğin, Wells Fargo’nun faaliyet giderleri 2019’da 58,178 milyon dolar iken toplam geliri 85,063 milyon dolarmış; bu durumda gider/gelir oranı %68,4 olarak hesaplanabilir (2018’de %65,2). Gelirler düşerken giderler artarsa bu oran kötüleşir, ki Wells Fargo örneğinde 2019’da kârlılıktaki düşüşü gözlemek mümkün. Ayrıca **büyük tutarlı tek seferlik giderler** de (yüksek hukuki cezalar veya tazminatlar) faaliyet giderlerini şişirebilir ve dikkatle incelenmelidir; **olağandışı yüksek operasyonel giderler (örn. hukuki giderler) bankada operasyonel risklerin veya iç kontrol zayıflıklarının işareti olabilir**.
### Net Kâr (ve Dağıtımı)
Gelir tablosunun sonunda bankanın **vergi öncesi kârı** ve ödenecek vergiler ayrıldıktan sonra **net dönem kârı** yer alır. Net kâr, bankanın ilgili dönemde tüm gelirlerinden tüm giderlerini (ve vergileri) düşerek elde ettiği nihai kârıdır. Banka bu net kârının bir kısmını veya tamamını ortaklara **temettü** olarak dağıtılabilir, dağıtılmayan kısım **özsermaye içinde yedek akçe (dağıtılmamış kârlar)** olarak tutulup sermaye birikimine katkı sağlayabilir. Özsermaye kârlılığı yüksek olan bankalar genellikle hissedarlarına temettü öderken, aynı zamanda büyüme ve sermaye yeterliliği için kârın bir bölümünü bünyelerinde bırakırlar. Birçok büyük banka yıllık kârlarının belirli bir yüzdesini temettü olarak dağıtırken, kalanını gelecek dönemler için özkaynaklarına ekler. Bu dağıtım politikaları da risk yönetimiyle yakından ilgilidir; zira kârın tamamını dağıtmak bankayı sermaye açısından zayıflatabilir, bu nedenle düzenleyiciler bankaların yeterli seviyede karı özkaynakta tutmasını bekler. Sonuç olarak, gelir tablosundaki net kâr rakamı sadece bir performans göstergesi değil, aynı zamanda bankanın sermaye planlaması ve risk tamponları için bir kaynaktır.
## Bankacılıkta Risk Yönetimi ve Gelir Tablosu İlişkisi
Gelir tablosu kalemleri, bankanın maruz kaldığı finansal risklerin sonuçlarını yansıttığı için, risk yönetimi ile gelir tablosu yakından ilişkilidir. Başlıca risk türlerinin gelir tablosuna etkisine bakalım.
### Faiz Oranı Riski ve Net Faiz Marjı Üzerindeki Etkisi
_Faiz oranı riski, piyasa faizlerindeki değişimlerin bankanın kazandığı ve ödediği faizlerde uyumsuzluğa yol açma riskidir._ Bilançoda gördüğümüz üzere bankalar genellikle aktiflerinde (krediler, tahviller vb.) uzun vadeli sabit faizli varlıklara, pasiflerinde (mevduatlar, borçlanmalar) ise daha kısa vadeli veya değişken faizli kaynaklara sahiptir. Bu durumda faiz oranları değiştiğinde varlık ve yükümlülük faizleri farklı hız ve ölçüde ayarlanır. **Genel olarak faiz oranlarının artması, ticari bankaların net faiz gelirine olumlu yansır; çünkü pek çok kredi türünün faizi ayarlanabilir olup bankalar mevduat faizlerini aynı hızda artırmazlar**. Örneğin merkez bankası faizlerinin yükseldiği bir dönemde banka, yeni verdiği kredilerde ve değişken faizli kredilerde daha yüksek faiz uygulayabilirken, mevduat faizlerini kademeli artırarak mevduat sahiplerine daha düşük bir artış yansıtabilir (ülkemizde de benzer örnekleri görebiiyoruz). Bu **faiz makası** genişlediğinde net faiz marjı yükselir. Tarihe baktığımızda 2022 yılında artan faiz oranları ABD’de bankaların net faiz gelirlerini belirgin biçimde artırmış; büyük bankaların faiz gelirleri varlıklarının oranı olarak 214 baz puan yükselirken, faiz giderleri 189 baz puan yükselmiş ve böylece medyan net faiz marjı 25 baz puan artış göstermiştir. Bunun sonucunda bankaların ortalama net faiz marjı %3,42 seviyesine çıksa da tarihsel ortalamanın (yaklaşık %3,69) biraz altında kalmıştır, zira mevduat tarafında faiz giderleri de yükselmiştir. Tersi durumda, **faiz oranlarının düşmesi ise bankaların faiz marjını daraltabilir**; bu da gelir tablosunda net faiz gelirinin düşmesine yol açar ve kârlılığı olumsuz etkiler. Faiz oranı riskini yönetmek için bankalar vade uyuşmazlıklarını sınırlar, faiz riskine karşı türev ürünler (swap, opsiyon gibi) kullanarak koruma sağlayabilir veya portföylerini değişen faiz ortamına göre ayarlarlar. Risk yönetimi başarılı olursa, ani faiz değişimlerinin net faiz gelirinde yaratacağı dalgalanmalar azaltılarak gelir tablosu istikrarı korunmuş olur.
### Kredi Riski ve Karşılık Giderlerinin Gelir Tablosuna Etkisi
_Kredi riski, banka borçlularının anapara veya faiz ödemelerini yerine getirememe olasılığıdır._ Bir kredi temerrüde düştüğünde banka yalnızca beklenen faiz gelirinden mahrum kalmaz, aynı zamanda verdiği anaparanın da bir kısmını tahsil edememe riskiyle karşılaşır . Bu durum gelir tablosuna **karşılık giderleri (kredi değer düşüş karşılıkları)** olarak yansır. Bankalar, beklenen kredi zararları için önceden karşılık ayırırlar; bu karşılıklar gelir tablosunda gider kalemi olarak kârı azaltır. Büyük bir ekonomik kriz yılında bankalar kredi portföylerindeki bozulma nedeniyle yüksek tutarda karşılık ayırabilirler, bu da net kârlarını önemli ölçüde düşürebilir. **Karşılık giderleri arttığında, bankanın faiz gelirlerinin önemli bir bölümü bu kredi zararlarını karşılamaya gideceği için dönem kârlılığı da düşer.** Buna karşılık, ekonomik koşullar iyileştiğinde veya geçmişte ayrılan fazla karşılıklar varsa, bankalar karşılıkların bir kısmını iptal edip gelir yazabilir, bu da kârı olumlu etkiler. Örnek vermek gerekirse JPMorgan Chase bankası 2020 yılında kötü krediler için 17,48 milyar dolar karşılık ayırarak kârını baskılarken, 2021 yılında ekonomik toparlanmayla 9,26 milyar dolarlık karşılığı iptal edip gelirlerine eklemiş ve bu sayede net kârı belirgin şekilde artmış. Risk yönetimi açısından, kredi riskinin etkin yönetilmesi (kredi değerlendirme süreçlerinin iyileştirilmesi, teminatların alınması, portföyün çeşitlendirilmesi vb.) bankanın ileride karşılık ayırma ihtiyacını azaltır ve gelir tablosundaki dalgalanmaları da hafifletir. Ayrıca, yakın izlemedeki krediler (2. Grup olarak nitelenir) ve takipteki krediler (batık krediler) oranları yakından izlenerek proaktif (önceden) önlemler alınır; böylece büyük kredi zararları oluşmadan önce sorunlu kredilere müdahale edilmeye çalışılır. **Kredi riski gerçekleştiğinde gelir tablosunda “kredi ve diğer alacaklar değer düşüş karşılığı” kaleminde artış görülür ve bu net kârı doğrudan azaltır** (ilgili dönemde zarara bile yol açabilir), bu nedenle bankalar kredi riskini minimize etmeye odaklanırlar.
### Döviz Kuru Riski ve Gelir Üzerindeki Dalgalanmalar
Döviz kuru riski, döviz kurlarındaki dalgalanmaların bankanın gelirleri ve giderleri üzerinde yarattığı risktir. Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bankalar, bilançolarında yabancı para cinsinden aktif ve pasifler taşırlar. _Döviz kurlarındaki ani yükselişler veya düşüşler, bankanın döviz açık pozisyonu veya net döviz pozisyonu aracılığıyla kârlılığına etki edebilir._ Bankanın döviz cinsinden varlıkları döviz cinsinden yükümlülüklerinden fazlaysa (net uzun pozisyon), TL’nin değer kaybetmesi durumunda kur farkı geliri elde ederek kârını artırabilir; ancak tersi durumda net kısa pozisyonu varsa kur artışı bankaya zarar yazdırabilir. Bu tür **kambiyo kâr/zararları** gelir tablosunda **ticari kâr/zarar** kalemi içinde görülür. Gelir tablosu üzerinde döviz kuru riskinin etkisi sadece kambiyo kârı/zararı yoluyla değil, aynı zamanda döviz kredilerinin kalitesindeki değişim yoluyla da olabilir. Dövizle borçlanan yerli firmalar kur artışında ödeme güçlüğü çekerse kredi riski gerçekleşir ve karşılık giderleri artar, bu da dolaylı olarak kârlılığı etkiler. Genel olarak **piyasa riskleri** (faiz, döviz, hisse senedi fiyatları gibi) bankanın gelir veya sermayesinde olumsuz etki yaratabilir. Bu nedenle bankalar döviz riskini sınırlamak için döviz pozisyonlarını yasal sınırlar içinde tutar ve türev ürünlerle korunma (hedging) stratejileri uygular. Döviz kuru riskinin iyi yönetilmesi, gelir tablosundaki kur kaynaklı dalgalanmaları azaltarak daha istikrarlı bir kâr profili sağlar.
### Operasyonel Riskler ve Giderlerin Yönetimi
Operasyonel risk, insan hataları, sistem arızaları, iç suistimaller veya dış olaylar nedeniyle bankanın zarar etme riskidir. Bu tür riskler gerçekleştiğinde genellikle bankanın **faaliyet giderlerini** artırıcı etkide bulunur veya doğrudan zarara yol açar. Örneğin, bir bankada gerçekleşen dolandırıcılık olayı, bankaya doğrudan finansal kayıp yaşatabilir ve bu kayıp gelir tablosunda zarar olarak yazılır. Benzer şekilde, büyük bir bilgi teknolojisi kesintisi veya ödeme sistemlerindeki aksama ekstra maliyetler (cezalar, tazminatlar) getirebilir. Büyük bir hukuki ceza veya tazminat ödemesi, tek seferlik de olsa, faaliyet giderlerini sıçratır ve o dönemin kârlılığını ciddi biçimde düşürür. **Nitekim, tek seferlik yüksek operasyonel giderler (örneğin davalardan kaynaklanan yüklü cezalar) banka için artan operasyonel riske işaret edebilir ve risk yönetiminde zayıflık olduğunu gösterebilir**. Bu yüzden bankalar operasyonel riskleri minimize etmeye çalışır. Bu amaçla güçlü iç kontrol sistemleri kurar, personel eğitimleriyle hataları azaltır, bilgi teknolojisi altyapısına yatırımlar yapar ve olağanüstü durum planları hazırlar. Operasyonel risk gerçekleşmediği sürece faaliyet giderleri genellikle öngörülebilir bir seyir izler; dolayısıyla risk yönetimi başarılı olduğunda, banka beklenmedik büyük gider kalemleriyle karşılaşmaz ve gelir tablosu tahmin edilebilir kalır. Sonuçta, operasyonel risk yönetimi zayıf olan bir bankanın gelir tablosu dalgalı ve öngörülemez olabilir (örneğin belirli dönemlerde büyük zararlar yazabilir), iyi yönetilen bir banka ise giderlerini kontrol altında tutarak istikrarlı bir kârlılık sergiler.
## Gelir Tablosunun Analizinde Kullanılan Finansal Oranlar
Tıpkı bilanço analizinde olduğu gibi bankaların gelir tablosunu analiz etmek ve kârlılık performanslarını değerlendirmek için çeşitli finansal oranlar kullanılmaktadır. Bu oranlar, hem bankanın mevcut durumunu anlamaya hem de zaman içinde veya sektördeki diğer bankalarla karşılaştırma yapmaya olanak tanır. Önemli oranlar ve göstergelere kısaca bakalım.
### Net Faiz Marjı (NIM)
Net faiz marjı, net faiz gelirinin faiz kazandıran varlıklara (genellikle krediler ve menkul kıymet portföyü) oranıdır. Bankanın ana aracılık faaliyetinin kârlılığını ölçer. Örneğin, bir bankanın yıllık 100 birim faiz geliri ve 70 birim faiz gideri varsa net faiz geliri 30 birim olur; eğer faiz getiren varlıklarının ortalama büyüklüğü 600 birim ise, net faiz marjı 30/600 = %5 olacaktır.
$
NIM = \frac{\text{Faiz Gelirleri} - \text{Faiz Giderleri}}{\text{Ortalama Faiz Getiren Varlıklar}} \times 100
$
**NIM, bankanın kredi-mevduat faiz spread’ini etkin kullanıp kullanamadığını gösteren kritik bir kârlılık oranıdır**. Yüksek NIM, bankanın faiz oranı riskini iyi yönettiğine ve fonlama maliyetlerine göre güçlü faiz getirileri elde ettiğine işaret eder. Ancak aşırı yüksek NIM bazen “fazla risk alarak yüksek faizli kredilere yönelme” stratejisinden de kaynaklanabilir, bu nedenle sürdürülebilirliği de analiz edilmelidir. NIM zaman içinde düşüyor mu yükseliyor mu diye bakarak, bankanın faiz ortamındaki değişimlere uyumunu izlemek mümkündür. Örneğin, 2023 yılında Türkiye’de mevduat faizlerindeki artış ve kredi getirilerinin regülasyonlarla sınırlanması sonucu bankaların net faiz marjı daralmıştır (swap maliyeti düzeltilmiş net faiz marjı sektörde %6 civarına inmiştir). Risk yönetimi bakış açısından, NIM’in istikrarlı olması istenir; çok dalgalanıyorsa faiz oranı riski yeterince iyi yönetilmiyor olabilir.
### Özsermaye Kârlılığı (ROE) ve Aktif Kârlılığı (ROA)
Bilanço analizinde gördüğümüz üzere özkaynak kârlılığı (_Return on Equity, ROE_), net kârın özkaynaklara oranıdır. Bankanın ortaklarının yatırdığı sermayeye ne kadar getiri sağladığını gösterir. Aktif kârlılığı (_Return on Assets, ROA_) ise net kârın toplam aktiflere oranıdır ve bankanın varlıklarını kâra dönüştürme etkinliğini ölçer. Bu iki oran, bankacılık sektöründe kârlılık değerlendirmesinde en yaygın kullanılan göstergelerdendir. **ROE, bankanın özkaynak verimliliğini ortaya koyarken; ROA, varlıkların ne kadar verimli kullanıldığını gösterir**. Genel olarak bankaların ROA oranları düşüktür (aktifler büyüktür ve bankacılık yüksek hacim-düşük marj ağırlıklıdır), %1-2 arası ROA genellikle sağlıklı kabul edilir. ROE ise kaldıraçtan da etkilendiği için daha yüksektir; iyi yönetilen bir bankada %10-20 aralığında ROE beklenir (gelişmekte olan piyasalarda enflasyon etkisiyle daha yüksek ROE’ler de görülebilir). Örneğin, 2023 yılında Türk bankacılık sektöründe yüksek enflasyon ve faiz ortamının etkisiyle özkaynak kârlılıkları çok yüksek gerçekleşmiştir. Böyle zamnanlarda ROE, nominal getirilerin yüksek olduğunu gösterse de sürdürülebilirliği ve enflasyon etkisi de ayrıca dikkate alınmalıdır. ROE hesaplanırken net kâr içinde bir sefere mahsus gelir/giderler varsa ayıklanması, bankanın özkaynak kârlılığının esas faaliyetlerden mi geldiğinin anlaşılması açısından önemlidir. ROA ve ROE birlikte incelenerek bankanın sermaye yeterliliği ve varlık kullanım etkinliği hakkında fikir edinilir; ayrıca diğer bankalarla kıyas yaparken risk alma düzeyi de değerlendirilir (çok yüksek ROE bazen yüksek kaldıraç veya risk ile elde edilmiş olabilir).
$ ROE = \frac{\text{Net Kâr}}{\text{Özsermaye}} \times 100 $
$ ROA = \frac{\text{Net Kâr}}{\text{Toplam Varlıklar}} \times 100 $
### Faiz Gelirlerinin Toplam Gelir İçindeki Payı
Bu oran, toplam brüt gelirin (net faiz geliri + faiz dışı gelirler) ne kadarının faiz gelirlerinden geldiğini gösterir. Formül olarak Faiz G0elirleri / Toplam Gelir şeklindedir.
$
\frac{\text{Faiz Gelirleri}}{\text{Toplam Gelir} }\times 100
$
Bu oran, bankanın gelir yapısının ne derece çeşitlenmiş olduğunu anlamaya yarar. Eğer faiz gelirlerinin payı çok yüksek (%80-90 gibi), banka ağırlıklı olarak kredi-mevduat faaliyetine dayanıyor demektir; faiz oranı dalgalanmalarına karşı daha hassastır. **Faiz dışı gelirlerin payı yüksek olan bankalar ise gelirlerini çeşitlendirmiş kabul edilir ve tek bir kaynağa bağımlılıkları daha düşüktür**. ABD bankacılık sisteminde 1980’lerde faiz dışı gelirlerin payı %20’lerde iken 1990’lar sonunda %40’ı aşmıştır. Bu trend, bankaların daha fazla komisyon ve diğer faaliyet gelirleri elde ederek gelirlerini dengelediklerini gösterir. Oranın çok düşük olması (faiz dışı gelirin yok denecek kadar az olması) bankanın geleneksel faiz farkı gelirine aşırı bağımlı olduğunu ve risklerini yeterince dağıtmadığını gösterebilir. İdeal olan, sağlıklı bir pay dağılımıdır; mesela toplam gelirin %60’ı faiz geliri, %40’ı faiz dışı gelir gibi bir kompozisyon, bankanın hem kredi faaliyetlerinden kazandığını hem de hizmet gelirleriyle kârını desteklediğini gösterebilir. Risk yönetimi perspektifinden, faiz gelirlerinin payı düşürülüp faiz dışı gelirlerin artırılması stratejisi, özellikle faiz oranı oynaklığının yüksek olduğu dönemlerde bankayı koruyabilir çünkü çeşitlendirme riski azaltır.
### Maliyet/Gelir Oranı (Verimlilik Oranı)
Yukarıda da değinilen **gider/gelir oranı**, bankanın toplam faaliyet giderlerinin toplam gelirlerine oranıdır (Efficiency Ratio). Bankanın maliyet etkinliğini gösterir; düşük bir oran, bankanın gelirlerine kıyasla giderlerinin makul seviyede olduğunu (verimli çalıştığını) gösterirken, yüksek bir oran maliyetlerin kontrol altında olmadığını veya gelir yaratma kapasitesinin zayıf olduğunu gösterebilir.
$
\frac{\text{Toplam Faaliyet Giderleri}}{\text{Toplam Gelir}} \times 100
$
Bu oranın sektörel karşılaştırmaları yapılır; örneğin Avrupa bankalarında maliyet/gelir oranları tarihsel olarak ABD’dekilerden daha yüksektir (daha fazla şube ağı ve personel nedeniyle). **Bankalar genelde %50 civarında veya altındaki bir maliyet/gelir oranını hedeflerler**; oran %60-70’lere çıkarsa kârlılık baskı altında demektir. Örneğin, 2019 yılı verileriyle bir büyük ABD bankasının (Wells Fargo) gider/gelir oranı %68 düzeyinde iken, daha verimli bir rakibinin %55 olduğu görülebilir. Böyle bir durum, ikinci bankanın aynı geliri üretmek için çok daha az gidere katlandığını gösterir. Maliyet/gelir oranı, bankanın ölçek ekonomisinden yararlanma becerisi ve operasyonel verimliliği hakkında da ipucu verir. Risk yönetimi ve strateji açısından, bankalar dijitalleşme, şube optimizasyonu gibi adımlarla bu oranı düşürmeye çalışır. Çünkü ani gelir düşüşlerinde (örneğin faiz marjlarının daraldığı dönemlerde) sabit yüksek giderleri olan bankalar daha fazla zorlanır ve gelir tablosu zarar gösterebilir. Dolayısıyla maliyet yapısını esnek ve verimli tutmak, riskli dönemlerde bankanın ayakta kalmasına yardımcı olur.
### Vergi Öncesi Kâr Marjı
Bu oran, vergi öncesi kârın (brüt kârın) toplam gelire oranıdır. Bankanın tüm giderler (faiz giderleri, karşılıklar, faaliyet giderleri) sonrası vergi öncesinde elde ettiği kârın gelirlerine oranını verir.
$
\frac{\text{Vergi Öncesi Kâr}}{\text{Toplam Gelir}} \times 100
$
Bu, bankanın temel bankacılık faaliyetlerinden elde ettiği kârlılığın bir ölçüsüdür, vergi gibi bankanın kontrolü dışındaki kalemlerden arındırıldığı için operasyonel performansı yansıtır. Örneğin, vergi öncesi kâr marjı %30 ise, bankanın gelirlerinin %30’u giderler düşüldükten sonra kâr olarak kalıyor demektir (vergiden önce). Bu oran farklı dönemler için incelenerek bankanın kârlılık trendi görülebilir. Ayrıca farklı bankalar arasında karşılaştırma yaparken vergi uygulamalarından kaynaklı farklılıkları elimine ettiği için daha uygun olabilir. Bir örnek olarak, bir bankanın vergi teşviği varsa net kâr marjı yüksek görünebilir ama vergi öncesi kâr marjı gerçek operasyonel kârlılığı gösterir. Vergi öncesi kâr marjı da genellikle ekonomik koşullara ve risk maliyetine bağlı olarak dalgalanır: Kredi karşılıkları veya operasyonel giderler artarsa düşer, faiz marjı genişler veya ücret-komisyon gelirleri artarsa yükselir. Bu oran aynı zamanda **brüt kâr marjı** olarak da adlandırılabilir.
Bu oranlar dışında, bankaların gelir tablosunu analiz ederken **net faiz geliri büyüme oranı**, **ücret ve komisyon gelirlerinin büyüme oranı**, **karşılıkların aktif kalitesine oranı (takipteki kredi oranı ve kredi risk maliyeti)** gibi metrikler de kullanılabilir. Her biri bankanın farklı bir risk ve performans boyutunu aydınlatır. Özetle, finansal oranlar gelir tablosundaki sayıları anlamlandırmamızı sağlar; _“Bir bankanın kârlılığı yüksek mi, gelir yapısı dengeli mi, giderleri kontrol altında mı, riskler kârlılığı ne ölçüde zedeliyor?”_ gibi sorulara oranlar yardımıyla cevap aranır.
# Örnek ve Görselleştirmeler
### 2025 Yılı Garanti BBVA Raporundan Bazı Noktalar
Örnek bir raporu ve ilgili rasyoları inceleyelim.[^1]
![[2324garanti.png]]
- **Net Faiz Geliri** ve **Net Ücret & Komisyonlar** sürekli artış göstermiş, yani bankanın ana gelir kaynakları büyümüş.
- **Ticari Kâr/Zarar** hafif bir yükseliş göstermiş (+).
- **Operasyonel Giderler** ve **Beklenen Net Zarar Karşılıkları** ciddi miktarda artmış, bu durum kârlılığı olumsuz etkileyebilir.
- **Vergi ve Diğer Karşılıklar** yükselmiş, net kârın baskılanmasına neden olabilir.
- **Net Kâr** artış göstermesine rağmen, giderlerdeki yükseliş nedeniyle kârlılık artışı sınırlı kalmış (%6).
#### Aktifler
| Oran | Ara-23 | Mar-24 | Haz-24 | Eyl-24 | Ara-24 | **Önemi** |
| :---------------------------: | :----: | :----: | :----: | :----: | :----: | :---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------: |
| **Özsermaye Kârlılığı (ROE)** | 44.5% | 36.0% | 34.2% | 32.9% | 32.5% | Bankanın ortaklarına sağladığı getiri. 2023 sonunda yüksek seviyede ancak 2024’te düşüş eğiliminde. |
| **Aktif Kârlılığı (ROA)** | 4.9% | 3.9% | 3.7% | 3.5% | 3.5% | Bankanın varlıklarını ne kadar verimli kullandığını gösterir. Benzer şekilde düşüş trendinde. |
| **Gider/Gelir Oranı** | 34.8% | 41.7% | 42.1% | 42.6% | 44.1% | Bankanın operasyonel verimliliğini gösterir. Artış eğiliminde olması, giderlerin gelirlerden daha hızlı arttığını gösteriyor. |
- ROE’deki düşüş, **artan operasyonel giderler**, **faiz marjındaki baskılar** ve **gelir büyümesinin yavaşlamasıyla** ilişkilendirilebilir.
![[ROEgaran.png]]
#### Kredi/Mevduat Oranları
| Oran | Ara-23 | Mar-24 | Haz-24 | Eyl-24 | Ara-24 | **Önemi** |
| :-----------------------------: | :----: | :----: | :----: | :----: | :----: | :--------------------------------------------------------------------------------------------------------: |
| **Kredi / Mevduat** | 74.4% | 77.6% | 78.7% | 78.1% | 80.7% | Kredilerin mevduata oranı. Artması, kredilerin mevduata göre daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor. |
| **TL Kredi / TL Mevduat** | 85.5% | 95.3% | 87.5% | 88.5% | 91.4% | TL kredi ve mevduat dengesini gösterir. Dalgalanma, fonlama stratejisinin değiştiğini gösteriyor olabilir. |
| **Düzeltilmiş Kredi / Mevduat** | 64% | 67% | 68% | 68% | 70% | Uzun vadeli fonlama araçları da hesaba katılarak düzeltilmiş likidite oranıdır. |
| **YP Kredi / YP Mevduat** | 61.0% | 58.2% | 66.3% | 64.6% | 65.9% | Yabancı para kredi ve mevduat ilişkisi. Döviz kredi riskine işaret eder. |
- Banka yıl boyunca kredi genişlemesine devam etmiş, kredi/mevduat oranı %80,7’ye yükselmiş. Fakat mevduat artışının kredi büyümesine yetişememesi, fonlama baskısını artırabilir.
![[kredimevgaranti.png]]
#### Sermaye Yapısı
| Oran | Ara-23 | Mar-24 | Haz-24 | Eyl-24 | Ara-24 | **Önemi** |
| :--------------------------------: | :----: | :----: | :----: | :----: | :----: | :----------------------------------------------------------: |
| **Sermaye Yeterlilik Oranı (SYR)** | 16.5% | 15.4% | 15.2% | 15.8% | 18.2% | Bankanın riskleri karşılayabilme kapasitesini gösterir. |
| **Çekirdek Sermaye Oranı** | 14.5% | 12.7% | 12.8% | 13.4% | 14.7% | Bankanın özkaynaklarının riskli varlıklara oranını gösterir. |
| **Kaldıraç Oranı** | 8.0x | 8.6x | 8.3x | 8.5x | 8.1x | Bankanın borç/özsermaye dengesini gösterir. |
- Yıl içinde bir düşüş görülse de, son çeyrekte sermaye artırımıyla oran tekrar %18,2’ye yükselmiştir. Banka risk yönetiminde temkinli davranmış.
- Banka kaldıraç oranını dengeli bir seviyede tutarak sermaye ve risk yönetimini sürdürülebilir kılmaya çalışıyor, dalgalanmalar olsa da. Özsermayesinin 8 katı borçlanıyor.
![[serYETGar.png]]
![[kaldiracGara.png]]
#### Krediler
| Oran | Ara-23 | Mar-24 | Haz-24 | Eyl-24 | Ara-24 | **Önemi** |
| :--------------------------------: | :----: | :----: | :----: | :----: | :----: | :----------------------------------------------------------------------------------------------: |
| **Takipteki Krediler Oranı (NPL)** | 2.1% | 1.9% | 1.9% | 2.1% | 2.1% | Sorunlu kredilerin toplam kredilere oranı. Düşük olması olumlu. |
| **Karşılık Oranı** | 4.1% | 3.7% | 3.6% | 3.6% | 3.3% | Bankanın sorunlu kredilere ne kadar karşılık ayırdığını gösterir. |
| **Net Kredi Riski Maliyeti** | 61 | 64 | 66 | 90 | 78 | Bankanın kredi risk maliyetini yönetme başarısını gösterir. Artış, risklerin arttığını gösterir. |
- Karşılık oranı azalmakta, banka problemli krediler için daha az provizyon ayırıyor.
- Net kredi riski maliyetindeki artış (61’den 78 baz puana çıkması), gelecekte risklerin artabileceğine işaret ediyor.
![[garantitakip.png]]
Sonuç olarak, **ticari bankaların gelir tabloları, risk yönetiminin başarısını veya zafiyetini yansıtır**. İyi çeşitlendirilmiş gelir kaynakları, kontrollü gider yapısı ve sağlıklı aktif kalitesi, gelir tablosunda istikrarlı kârlılık olarak karşımıza çıkar. Bankalar, faaliyetlerini yürütürken karşılaştıkları faiz, kredi, döviz ve operasyonel riskleri ne ölçüde iyi yönetirlerse, gelir tabloları da o denli güçlü ve sürdürülebilir olacaktır.
[^1]: 2025 Yılı Garanti BBVA Yatırımcı Raporu. https://www.garantibbvainvestorrelations.com/tr/images/pdf/TR_Kurumsal-Sunum_Mart-2025.pdf
# Diğer Kaynaklar
- Board of Governors of the Federal Reserve System. (2024). [Is this time different? How are banks performing during the RIR increases compared to 2004-2006?](https://www.federalreserve.gov/econres/notes/feds-notes/is-this-time-different-how-are-banks-performing-during-the-rir-increases-compared-to-2004-2006-20240412.html)
- Sparks, S. (2024). [Understanding a bank through its financial statements.](https://cle.law.unc.edu/wp-content/uploads/2024/03/3-Understanding-a-Bank-through-its-Financial-Statements-Sparks.pdf)
- Investopedia. (2007). [Understanding bank financials.](https://www.investopedia.com/articles/stocks/07/bankfinancials.asp)
- JPMorgan Chase & Co. (2022). [Financial highlights 2022.](https://www.jpmorganchase.com/content/dam/jpmc/jpmorgan-chase-and-co/investor-relations/documents/financial-highlights-2022.pdf)
- Financial Edge Training. (2024). [Bank efficiency ratio](https://www.fe.training/free-resources/fig/efficiency-ratio/)