The Office'in en iyi dizi olduğu hakkında şüpheniz varsa diziyi birkaç kez daha izlemenizi öneririm. Ne var ki bu yazının konusu bu dizinin mükemmelliği olmayacak. Merkeziyetçi yapısı hakkında daha sonra yazacağım fakat şimdilik bir akademisyenin neoliberalizm eleştirisine değineyim.

Diziyi burada hızlıca özet geçeceğim ama izlemeyenler pek bir şey anlamayacak. Dunder Mifflin diye bir kağıt şirketimiz, Scranton şubesinin başında Michael Scott ve kafası kırık çalışanlar var. 7 sezon patronluk yapan Michael yerini daha sonra Robert California adında bir deliye ve daha sonra şirket çalışanı Andy'e, en son ise Dwight'a bırakıyor. Dizi bir sit com olsa da popüler kültür göndermeleri aslında dönemin ekonomik yapısına da bol bol ipucu veriyor. Bu blogu yazma sebebim de şu: [Dunder Mifflin Economics](https://confluence.gallatin.nyu.edu/context/first-year-writing-seminar/dunder-mifflin-economics)
Yazıdaki temel vurgu dizinin aslında sadece bir ofisteki komik olayları değil, hızlıca tekelleşen kağıt piyasasında ayakta kalmaları ve neoliberal bir ekonomideki konumları. Aslında neoliberalizm çok tartışılabilecek bir konu, o yüzden ben bunu burada detaylı yazacak değilim, zaten yapamam. Ne var ki neoliberalizm biraz "bana göre süt, o'na göre çikolata" olarak değerlendirildiği için ben asıl problemin bu olduğunu düşünmüyorum. Keynes'in kısmen, bazı akımların ise tamamen kamuya yüklediği ulvi görevlerin piyasalara bırakılması taraftarıyım, eğer başlangıçta fırsat eşitliği sağlanabilirse tabii. Bu aşamada bunu söylemek veya öngörmek zor.
The Office'in birçok bölümünde şirketin farklı evrelerine şahit oluyoruz. Bazen Scranton şubesi yüksek kârlara ulaşıyor, bazen kapanması söz konusu oluyor, bazen başka şubelerin çalışanlarını bünyesine katıyor (Karen mı Pam mi?), daha sonra Sabre, en sonunda da ilk patronları David Wallace tarafından satın alınıyor.
## Mikro Dertler, Sıkıntılar
Bazı vurgular bu döneme kadar pek değişmedi aslında. Hemen hemen her çalışanın zaman zaman vurguladığı ekonomik sıkıntılar yanında 2008 krizine de şahit olan bu dizinin içinde bol bol gönderme var.

Michael aslında başlı başına birçok şeyi açık ediyor. İlk sezonlarda sağlık sigortası ve kısıntılara ait tartışmalar konu edilirken bir bakıyorsunuz Michael Scott ev alırken kredi çekiyor, 30 yıl boyunca kredi taksiti ödeyemeyeceğini daha sonra anlıyor. Bir ara part-time çalışırken ileride rakip olarak kendi şirketini kuruyor. Aslında üstteki tekel piyasa argümanını bu tek başına kırabilirdi ama Dunder Mifflin tarafından tekrar satın alınmasaydı Michael Scott Paper Company'nin zararına satış yaptığını ve batacağını da biliyoruz. **Bir başka bölümde Micahel Scott'un depo elemanı Darryl'den sadece biraz daha fazla kazanmasının ortaya çıkması şirket içindeki merkeziyetçi yapı yüzünden ortaya çıkan bilgi asimetrisinin ciddi bir göstergesi.** Birçok bölümde kimse şirketteki paranın ne kadarının prim olduğunun, neye harcandığının veya kime gittiğinin farkında değil. Gerçi o muhasebeci ekibiyle neyse...

Bunun yanında satın almalar, kapanacak şubeler de gizli tutulmaya çalışılıyor, kısmen...Bilgi tek bir otoritenin elindeyse ortalığı birbirine katacak bir alt birim yoksa, belirli bir grup diğerlerinin maliyeti pahasına ciddi fayda elde edebilir.

Sonlara doğru Jim ve Darryl para kazanmak için Philadelphia peşinde koşarken Angela senatör (düzeltelim, state senator) ile ayrılınca evinden atılıyor. Genel eleştiri burada beyaz yaka işlerin yeteri kadar birikim yapılmasını sağlayamaması mı, yoksa yanlış harcamalar mı emin değilim. Sonuçta, Angela'nın çok sayıda kedisi ve bir çocuğu olduğunu da biliyoruz. Bunun yanında Jim ile Pam evlenmeden Jim ailesinin evini zor da olsa satın alabiliyor. Burada piyasadaki sorunların bireysel tercihler yüzünden kötüleştiği sonucuna varabiliriz diye düşünüyorum.

Belki ilgili eleştirilerdeki en önemli vurgu sendikalaşma tarafında. Depo çalışanları sendikalaşmak istediklerinde ve Michael bu durumu fişeklediğinde Jan kovulacaklarını iletiyor. Aslında bu eleştiri ile birlikte ele alınması gereken şey üstte belirttiğim ve ileriki bölümlerde göreceğimiz üzere patronun depodaki elemandan biraz daha fazla maaş alması. Kaosun içinde otoriteye başkaldırı istenmiyor. Şirketin Michael'a tutumunu ileriki bölümlerde Jan'in kovulması sürecinde de görüyoruz.

Tüm bunların yanında ailesinden bir pancar tarlası kalan, bir otel işleten Dwight var. Fizyokratlara girmeyeceğim ama tarım ve konaklama/hizmet sektörü her zaman kârlı olacak gibi...En sonunda bölge müdürlüğü ve en çok istediği sağdıç ile en çok mutlu olan da o gibi.
Bu yazı biraz kısa olsa da merkeziyetçi yapıya eleştiri kısmı uzun olacak. The Office absürt ve sert komedi anlayışıyla, dokunulmaması gerektiği düşünülen onlarca konuya bodoslama daldı ve televizyon tarihinde yerini aldı. Keşke hiç bitmeseydi ama tadında bitti de denebilir (that's what...aman neyse).